Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Iğdır

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
lazkopat

lazkopat


Mesaj Sayısı : 169
Nerden : k.çekmece/ist
Yaş : 28
Doğum tarihi : 14/11/95
Başarı Puanı : 334
Rap Gücü : 17
Kayıt tarihi : 28/12/09

Iğdır Empty
MesajKonu: Iğdır   Iğdır EmptySalı Ara. 29, 2009 8:28 pm

Iğdır, Iğdır ilinin merkezi olan şehirdir. Türkiye'nin en doğusundadır. 27 Mayıs, 1992 tarihinde Kars' tan ayrılarak Türkiye'nin 76. ili olmuştur. 4 ilçe, 8 belediye ve 157 köyden oluşur. Merkez nüfusu 2000 sayımları itibari ile yaklaşık 60.000'dir.[2]

Önemli bir kültür kavşağında bulunan il Ermenistan, Azerbaycan ve İran'a sınırdır. İlin kuzey kesiminde yer alan Iğdır Ovası (eski adı Sürmeli Çukuru) ve doğu kesiminde bir çizgi halinde uzanan Dil Ovası ile 770 km² 'lik bir alanı kaplar.[3]

Türkiye'nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı'nın (5137 m.) yüz ölçümünün 3'te 1'i bu ilin merkezine bağlı olan Suveren Köyü'nün sınırları dâhilindedir. Ayrıca Ağrı Dağı ilin her köşesinden rahatlıkla görülebilmektedir.

Türkiye'nin doğusunda Ermenistan ile sınırı belirleyen Aras Nehri, Arpaçay ile birleştikten sonra Iğdır sınırları boyunca akar. Bu nehir Iğdırlıların bir nevi hayat damarıdır.[4]






Tarihçe Iğdır'da yapılan arkeolojik çalışmalar bölgede yaşamın çok öncelerde başladığını ve bir çok uygarlığın bölgede yaşadığını ortaya çıkarmıştır.[5]

M.Ö 5000-4000 yılları arasında bölgeye ilk yerleşen Hurriler'den sonra M.Ö 3000-2000 yılları arasında Mitanniler, Hititler, Asurlar, Kimmerler, Medler, Persler, Sümerler gibi kavimlerin yerleştiği bilinmektedir. M.Ö 1200 tarihlerinde Hurriler'in soyundan geldiği kabul edilen Urartular bölgeye yerleşmiştir.[6]


Iğdır'da gün batımıM.Ö 642-226 tarihleri arasında Sasaniler'in egemenliğinde olan yöre, sürekli farklı kavimler arasında el değiştirmiştir. M.Ö 149 yıllarında Bulgar Türkleri'nden Arsaklı Türkmen göçebeleri Sakaları yenerek Karakale'yi kraliyet merkezi yaptılar. Yaklaşık 366 yıl Arsaklılar'ın elinde kalan bölgeye, zaman zaman Bizanslılar'da hakim olmuştur. 638 yılında, Ömer zamanında, Müslüman-Hristiyan savaşlarının ortasında kalmıştır. 1064 yılında Selçuklular'ın hâkimiyetine girmiştir. En parlak zamanını Selçuklular'ın egemenliğinde yaşamıştır. Bu parlak dönem, 13. yüzyıl'da Moğolların istilası sonucu son bulmuştur. Moğolların zayıflamasından sonra bölge sırasıyla Akkoyunlular'ın ve Karakoyunlular'ın sınırları dâhilinde kalmıştır. 1514, Çaldıran zaferiyle Osmanlılar'ın eline geçen bölgede Osmanlı egemenliği çok uzun sürmemiştir. 1746-1827 yılları arasında sürekli İran'ın kontrolüne girip çıkmıştır.[7]

Bölge 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) sonunda 42 yıl Rusların hakimiyetinde kalmıştır. Daha sonra yeniden Türklerin eline geçmesine rağmen 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi'yle Türk orduları çekilince, Iğdır ve çevresinin Ermenilerin toplu Türk katliamına sahne olduğu belirtilmiştir.[8]


Iğdır ve Çevresinde Ermeni Mezalimi I. Dünya Savaşı sırasında Rus kuvvetlerinin, Osmanlı ve Rus Ermenilerinden kurulmuş olan gönüllü alayları Iğdır-Kars çevresini işgal etmeye başlayınca Osmanlı birlikleri altında bulunan Ermeniler Rusların tarafına geçmiş ve erkekleri savaşta bulunan Türk köylerinde bağımsız bir devlet kurmak için öldürme başlamışlardır. Rus ordusuna katılamayan bir grup Ermeni ise çeteler kurarak isyan etmiştir. Osmanlı kuvvetlerine arkadan saldıran Ermeniler; Osmanlı birliklerinin harekatını engellemişler, ikmal yolarını kesmişler, yaralı taşıyan konvoyları pusuya düşürmüşler, köprü ve yolları imha etmişlerdir. Ermeni saldırganların Iğdır ve Kars çevresindeki Müslüman halka yönelik öldürme hareketleri 1915 ve 1920 yılları boyunca sürmüştür. Özellikle 1917'de Rusya'da Ekim Devrimi'nin patlak vermesiyle Rus ordularında oluşan disiplinsizlikten dolayı Ermeniler iyice kontrolden çıkmıştır. Bu bölgelerin çevresindeki Müslüman ahali yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Rus işgali altındaki bölgelerde faaliyete geçen Ermeniler; küçük çocukları öldürmüş, hamile kadınları öldürmüş, Müslümanları öldürmüşler,kız çocuklarına şiddet uygulayıp onları tecavüz etmişlerdir. II. Kafkas Kolordu komutanlığından III. Ordu Komutanlığı'na 16 Mayıs 1916 tarihinde gönderilen mesajda durum açıkça ortaya konmuştur. "Ermeni çeteleri sadece 1918 yılı Nisan ayında Iğdır'da 800'ü aşkın Müslümanı katletmiştir." 21 Ağustos 1919 tarihinde 12. Fırka Kumandanı Osman Nuri 'nin 15. Kolordu Kumandanlığı'na göndermiş olduğu raporda; Ermenilerin mezalim yapacağı yerlerdeki Hıristiyanları bir bahane ile bölgeden çektikleri ve bu şekilde Iğdır ve Tuzluca(eski adı Kulp) civarındaki köylere aniden saldırarak öldürme ve yağmada bulundukları bildirmiştir. Ermeniler bu baskınlarda yararlılık gösteren Kars'taki Kürt reislerinden birini oldukça yüklü miktarda para vererek ödüllendirmiştir.[9] 2 Temmuz 1920 tarihli bir belge katliamın diğer bir boyutunu da ortaya koymaktadır. Belgede; Aralık civarında 1,500 çocuğu suya atarak boğan Ermenilerin bu hareketlerinden dolayı bölgede çocuk cesetleri yüzünden içme suyunun içilemez hale geldiği belirtilmiştir.[10] 5 Temmuz 1920 tarihli bir diğer raporda 1918 yılından beri Kars ve Iğdır çevresinde öldürülen Müslüman sayısının 25,000'i geçtiği kaydedilmiştir. Sağ kalan Iğdırlıların eli silah tutanı Milli Mücadele için Ankara'ya gitmiş, geri kalan kısmı ise Azerbaycan ve İran'a göç etmişler ve Cumhuriyet kurulduktan sonra eski yerlerine dönebilmişlerdir.[11]

14 Kasım 1920 tarihinde Kazım Karabekir Paşa'nın orduları tarafından kurtarılmıştır. 1924 yılında Doğubeyazıt'a bağlı bir Nahiye, 1934 yılında Kars'a bağlı bir İlçe olan Iğdır, 1991'de SSCB'nin dağılmasından sonra Kafkasya'da ortaya çıkan karışıklıklardan dolayı önemi artmasından dolayı Ardahan'la birlikte 1992 yılında Kars'tan ayrılarak İl olmuştur.[12]

Iğdır'ın adı; 24 Oğuz boyundan 21.si sayılan Üçoklar koluna mensup Oğuz Han'ın 6 oğlundan biri olan Iğdır Bey'den(İğdir boyu) gelmektedir.[13]


Ekonomi
Eskiden kervan yolları üzerinde önemli bir durak olan Iğdır ilinde ekonomi büyük ölçüde tarıma dayalıdır. Kentte TMO'ya ait silolar ve SEK'e bağlı Kars Sek Mama İşletmesinin bir süt toplama merkezi vardır. Başlıca sanayi kuruluşları, dokuma sanayi kolunda çalışan küçük ölçekli işyerleridir. Aras Nehrinin suladığı ova, Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki en önemli bitkisel üretim alanlarından biridir. Iğdır bahçeden bahçeye evleri ile ünlüdür. Bu bahçelerde kayısı ve elma ağaçları vardır. Tarım için elverişli olup şeker pancarı, pamuk, karpuz, domates gibi çeşitli meyve ve sebzeler yetiştirilmektedir. İlin en büyük tarım işletmesi olan Kazım Karabekir Tarım İşletmesi Dil Ovası kısmındadır. Iğdır Ovası'nda çeşitli bitkilerin yetiştirilmesine yönelik denemelere işgal yılları sırasında Ruslar tarafından başlandı. Ekonomik değeri yüksek olan bitkilerin ekilmesinin yanı sıra hayvancılığın geliştirilmesi çalışmaları da işgal yıllarına rastlar. Hayvan soylarının iyileştirilmesi ve mandıraların kuruluşu yine aynı dönemde gerçekleşmiştir.[14] I. Dünya Savaşı'nın ardından Rus işgalinin kalkmasıyla pazarla bağlantısı kesilen yörenin ekonomik yaşamı 1950'lere dek süren durgunluğa girdi. 1950 yılından sonra Aras Irmağının sulamada kullanılmasıyla ürünlerde büyük çeşitlilik sağlandı.[15]

Iğdır Kayısısı (Şalağı); dünyaca ünlü olan ve sadece Iğdır yöresi ile Kağızman'da yetişen bu kayısı türünün şekli eliptik olup simetrik bir yapıya sahiptir. Çekirdekleri uzun şeritli ve tatlı olduğundan kuruyemiş olarak tüketilebilir. Erkenci bir çeşit olduğundan Haziran ayının son haftasında olgunlaşmaya başlar. Iğdır'ın en yaygın kayısı türü olan Şalak çeşidinin birçok faydası olduğu bilinmektedir.[16]


Kiti Hidroelektrik SantraliIğdır'da Kaysı Ağacı Varlığı(2006)
Şalak %85
Ordubat ve Teberze %20
Ağerik %5

İle bağlı Çalpala Köyü yakınlarında Kiti Hidroelektrik Santrali bulunmaktadır. Bu santral, 1961 yılında kurulup 1966 yılında faaliyete geçmiştir. 2 tane tribünü bulunmaktadır. Yıllık oratalama enerji kapasitesi 6 GWh 'dır.[17]

Canlı hayvan ticaretine yönelik olarak çok sayıda koyun yetiştirilir. Bu yüzden koyunculuk birinci, sığırcılık ikinci plandadır. Koyun sürüleri, yazın yaylalardaki sulak çayırlara çıkarılarak otlatılır. Şekerpancarı üretimi yaygınlaştıktan sonra sığır besiciliği gelişti. Hayvanlardan sağılan sütlerin değerlendirildiği mandıralarda tereyağı ve kaşar peyniri üretilir.[18]

Ancak özellikle 2000'li yıllardan sonra pamuk yetiştirilmesi neredeyse sona ermiştir. Çünkü; az olsa da değişen iklim koşulları ürünün kalitesini düşürmüş ve zaten az olan çiftçi gelirini iyice azaltmıştır. Bu nedenle çiftçiler pamuk yerine şeker pancarı, meyve ve sebze yetiştirmeye başlamıştır.[19]


Kiti Hidroelektrik Santralinin İçinden görünümIğdır İli Arazi Dağılımı
Çayır-Mera %41
Tarım Alanı %33
Kullanılmayan Alan %26
Orman Alanı %1

Ayrıca Nahçıvan'a olan sınır kapısının Iğdır ekonomisine olan katkısı büyüktür fakat buradaki sınır kapısında ticaret çeşitliliği, tam sınır kapısının şehrin gelişimini büyük oranda hızlandırdığı dönemlerde sınırlandırılmıştır. Bu sınırlamada yöre halkının Nahçivan'dan devamlı olarak kaçak mazot getirmesi etkilidir.[20]


Nüfus Yapısı
Şehrin genel nüfusu 2000 sayımlarına göre 168,634 dür. TÜİK'e göre 2007 nüfusu tahminen 175,000-188,000 arasındadır. İl merkezi son yıllarda Tuzluca ilçesinden hatrı sayılır derecede göç almıştır. İl'deki nüfus artış hızı ise %42.2'dir. Nüfusun yaklaşık % 25'i tarım, %23'ü hayvancılık, % 33'ü ticaret ve sanayi ve %19'u da diğer sektörlerde çalışmaktadır.[21]


Yıl Nüfus
1927 34,840
1935 45,648
1940 46,669
1945 49,115
Yıl
Nüfus

1950 56,882
1955 70,951
1960 85,041
1965 96,652
Yıl
Nüfus

1970 112,256
1975 130,338
1980 127,438
1985 141,490

Yıllara göre ilin nüfusu
Yıllar Şehir Köy Toplam
1990 55,547 87,054 142,601
1997 66,829 78,582 145,411
2000 81,852 87,052 168,634

Şehir in en büyük nüfusu Azeri'ler ve Kürtler'dir. Günlük konuşmada genellikle azeri lehçesi ve kürtçe konuşulmaktadır.

Nüfusun %50,93 ü erkek, %49,17 si kadındır.
Nüfusun %41 i 0-14 yaş grubuna, %54 ü 15-64 yaş grubuna, kalan %5 i de 65 yaş üstü gruba girer.[22]

Belediye
İl belediye teşkilatı 1923 yılında kurulmuştur. Son Iğdır Belediye Başkanı ise Milliyetçi Hareket Partisi'nden "Nurettin Aras"'tır.[23]

Iğdır'ın Belediye Başkanları
Hüseyin Ekinci 1923-1941
Osman Atman 1940-1946 ve 1981-1982
Rıza Yalçın 1946-1950
Ali Ural 1950-1954 ve 1956-1959
Fazıl Baykal 1955-1956
Hüseyin Akbulut 1963-1983
Orhan Ağırkaya 1984-1989
Ali Ağrı 1989-1994
Ali Asker Aşırım 1994-1998
Nurettin Aras 1999-


İklim
Iğdır'ın iklimi Doğu Anadolu tipi Karasal iklim'dir. Iğdır ilinin ovalık kesimleri, Doğu Anadolu Bölgesi'nin öteki kesimlerinde görülen şiddetli kara ikliminden fazlaca etkilenmez. Bunun en önemli nedeni çevresinde bulunan Ağrı Dağı gibi yüksek alanlara göre alçakta olmasıdır. Kuytu konumuyla mikroklima oluşturan Iğdır Ovası'nda yer alan Iğdır kentinde yıllık ortalama sıcaklık 11,6°C'dir. Oysa yanlızca 170 km uzaklıktaki Kars'ta bu ortalama 4,2°C'dir. Ovada kışlar, Erzurum-Kars yaylasına göre daha yumuşak, yazlar ise daha uzun ve sıcak geçer. Kentte kışın -30°C'ye kadar düşen ve yazın da 41°C'yi aşan hava sıcaklıklarına rastlanır. Kuytuluğu yüzünden ülkemizin en az yağış alan yörelerimizden biridir. Bitki örtüsü Doğu Anadolu'nun tipik bitkisel örtüsü olan bozkırdır. Orman açısından ülkemizin en yoksul bölgelerinden biridir.[24]

Ortalama Veriler
Aylar Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara
Ort. En Yüksek °C 2,6 5,6 12,8 20,1 24,3 29,4 33,7 34,4 29,1 21,2 12,6 4,9
Ort. En Düşük °C -7,3 -4,9 0,1 6,5 10,5 14,3 18,3 17,7 12,2 6,1 0,2 -4,2
Ort. Güneşlenme Süresi(saat) 2,7 4,1 5,4 6,1 7,5 9,6 10,1 9,9 8,5 6,3 4,3 2,4
Yağışlı Gün Sayısı 5,8 6,5 7,6 11,2 15,0 10,6 5,5 4,1 4,0 8,3 6,9 6,2
kaynak: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


Haberleşme Sektörü
Iğdır'da faaliyet gösteren 20'ye yakın yerel gazete ve bir kanal(Iğdır TV) vardır. Bu gazetelerden Yeşil Iğdır Gazetesi 50 yıldan fazladır çıkmaktadır. Diğer önemli gazeteleri ise; Güven, Çağdaş, Hudut Postası, Küllük Postası, Karakoyunlu Postası ve Dilucu'dur. Iğdır'a özgü sanal radyolar mevcut olup kaliteli müzikleriyle yayın yapmaktadırlar. [[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu radyolardan biridir.[25]


Kültürel Zenginlikler
Meteor(Göktaşı) Çukuru :
İl merkezinden yaklaşık 42 km uzaklıkta Karakoyunlu'ya bağlı Korhan Yaylası sınırları içerisinde yer alan bu çukur göktaşının düşmesiyle meydana gelmiş bir yerdir. Çukurun etrafında bir çok işlenmiş taşa da rastlamak mümkündür. Zengin doğa manzarasıyla ve dünyanın hiçbir yerinde rastlanılamayacak çiçek florasıyla bir renk cümbüşü olan bu yer aynı anda üç devleti görme imkanı sağlayan bir kavşakta bulunmaktadır.[26]

Karakale Harabesi :
Iğdır Ovası'nın batısında, Ermenistan sınırında, savunmaya elverişli olarak Urartular zamanında inşa edilmiştir. Bölgenin en eski yerleşim kalesi olup Orta Çağ'a ait bir yerleşim özelliği taşımaktadır. Çalpala Köyü'nün 2 km. batısındadır.


Soykırım Anıt-Müze'den bir Ermeni silahıSelçuklu(Harmandöven) Kervansarayı :
Iğdır İl Merkezi'ni Asma Köyü'ne bağlayan yolun 25. kilometresinde bulunan kervansaray 12. yüzyıl Selçuklu taş işlemeciliğinin en güzel eserlerinden biridir. 1986 yılında koruma altına alınmıştır. Ancak hala harabe halindedir.

Kültepe Mezarlığı :
Melekli Beldesi yakınlarındadır. 1913 yılında yapılan kazılarda Urartular'a ait bir mezarlık keşfedilmiştir. Ayrıca süs eşyaları, silahlar ve mühürler de bulunmuştur.

Kümbet :
Iğdır'ın Çakırtaş köyünde bulunmakta olan bu eser Selçuklular tarafından yapılmıştır. Ancak anılan kümbetin bakımsızlıktan bazı yerleri önemli ölçüde tahrip olmuştur.


Tuzluca'daki Tuz MağaralarıTuzluca Tuz Mağaraları :
Tuz mağaraları Tuzluca ilçesinde bulunmaktadır. 55 dönümlük bir araziyi kaplamaktadır. Türkiye'nin 100 yıllık tuz ihtiyacını karşılayacak kapasitededir. Tünellerde bulunan havanın bir çok solunum yolu hastalığına iyi geldiği bilinmektedir. Günlük 60 ton tuz üretilmektedir. Ancak tam kapasite çalışırsa 200 ton tuz da üretebilir.[27]

Iğdır Korganı(Kalesi) :
Kale Ağrı Dağı'nın savunmaya elverişli sarp kayalarında kervan ticaretini kontrol altında tutmak için Oğuz Türkleri tarafından 11. yüzyılda kurulmuştur. Yapılan restorasyona rağmen yer yer bir kale harabesini anımsatmaktadır.

Koç Başlı Mezarlar :

Koçbaşlı mezarHemen hemen Iğdır Ovası'ndaki bütün eski mezarlıklarda bulunan koç başlı mezarlar, Karakoyunlular döneminden kalmadır. Bu mezar taşları Karakoyunlulara göre yiğit ve kahraman kişiler ile genç yaşta ölen gençlerin mezarlarına dikilirdi. Çünkü Karakoyunlular konar-göçer bir topluluktu ve iktisadi yapısı hayvancılığa dayanıyordu.

Ayrıca Iğdır'da Karakoyunlular ile ilgili 2 isim yerleşim birimlerine verilmiştir. Bunlardan biri Karakoyunlu ilçesi, diğeri ise Merkez İlçeye bağlı Kuzugüden Köyü'dür. Iğdır'da bulunan Koç başlı mezar taşları Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nca 1991 senesinde koruma altına alınmıştır.

En çok başlı mezar heykeli bulunduran köyler; Aşağıerhacı, Bayraktutan, Çakırtaş, Küllük, Yaycı köyleridir.

Ermeni Soykırım Anıt-Müzesi :

Soykırım anıtı
Leylek heykeliBu anıt 1915 - 1920 tarihleri arasında bölgede Ermenilerce yapılan öldürme olaylarını sembolize etmektedir ve Ermeni çetelerin saldırıların belgeleri bulundurulmaktadır. Her ay 4.000 civarında ziyaretçi müzeyi gezmektedir.[28] 350 m² kapalı Müze 2 havuz ve 29 m yüksekliğinde 5 adet kılıçtan oluşmaktadır. Etrafı yeşil alan ve park olarak inşa edilmektedir. Toplam 14.000 m² alanı kapsamaktadır. Yerden yüksekliği 43,5 metredir. Dolayısıyla Türkiye'nin en yüksek anıtıdır. Yapımına 1 Ağustos 1997 tarihinde başlanmış ve 5 Ekim 1999 tarihinde hizmete girmiştir. Anıt inşaatında Türkiye'nin farklı illerinden getirilen mermerler uyum içerisinde kullanılmıştır. Ancak taşların eskimesi üzerine restorasyona tabi tutularak 2005 yılında yeniden ziyaretçilere ücretsiz olarak açılmıştır. Müzede Ermenilerin Türkleri katlettiğini ve Ermeni Soykırımı'nın yalan olduğuna dair belgeler ve diğer eşyalar vardır. Müze girişinin sağ tarafındaki odada Ermenilerin yaptıkları katliamlara ait fotoğraflar, sol tarafındaki odada ise soykırım araştırmaları için bir kütüphane bulunmaktadır. Müzede 570 adet kitap, 260 adet resim (katliam resimleri), 1973-1985 yılları arasında ASALA tarafından öldürülen diplomatların fotoğrafları korunmaktadır. Müzenin giriş kapısı Selçuklu geleneklerine göre yapılmıştır. 5 kılıcın da eğri uçları yukarıda birleşerek kubbe şeklini almaktadır. Bu haliyle Selçuklu türbelerini andırmaktadır. Ayrıca nereden bakılırsa bakılsın 3 kılıç görünmesi ise şaşırtıcı bir durumdur.[29]

Leylek Heykeli :
Iğdır şehir merkezinin girişinde bulunan devasa iki leyleğin bulunduğu heykel; leyleklerin Iğdır'ın sembollerinden biri olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.[30]


Turizm [değiştir]Bölgede kendine has özellikleri olan yeşil Iğdır, Doğu Anadolu'nun Çukurovası olarak anılmaktadır. Tarihi, Kültürü, Folkloru, Doğa güzelliği özel iklim özelliği ile Dört mevsimi bir günde yaşatan ve Üç Ülke ile sınır olan yakın zamanda bölgenin Turizm merkezi olan ilin ayrı bir güzelliği de, ovasındaki meyve bahçeleri, pamuk tarlaları yamaçlarındaki kır çiçekleri, yemyeşil yaylalar, doğal su kaynakları ve İlimize hayat veren Aras nehri ile Ağrı dağı zirvesindeki 365 gün eksilmeyen karı ile kısaca bir doğa harikasıdır. Ayrıca Ağrı Dağı, Iğdır'ın her noktasından görülebilmektedir.[31]



Festival ve Organizasyonlar
21 Mart Nevruz Bayramı
Muharremlik Ayı
21 Mart Yöredeki Şehitler ve Mezarlıkların Ziyareti
14 Kasım Iğdır'ın Düşman İşgalinden Kurtuluşu
Geleneksel Kaysı Festivali
Korhan Yaylası Festivali

Kültür ve Sanat
Iğdır il genelinde Merkez İlçe, Aralık, Tuzluca, Karakoyunlu ilçesi ve Melekli beldesinde toplam 5 adet Halk Kütüphanesi mevcut olup, bu kütüphanelerde toplam 20.165 adet kitap ve süreli yayın bulunmaktadır. Ancak; çocuk kütüphanesi, gezici kütüphane, müze, konservatuvar, opera, bale, orkestra, sanat galerisi, fuar, panayır, tiyatro ve sinema gibi kültürel birim ve etkinlikler bulunmamaktadır.[32]


Gelenek ve Görenekler
Evlenme: Evlenmede bir kısım devreler vardır. Bu devreleri şöyle sıralayabiliriz. Kız beğenme, elçi gitme, söz kesme ve belge takma, nişan ve düğündür.
Kız Beğenme: Evlenme çağına gelen gençler ailenin iznini aldıktan sonra düğün vb. gibi yerlerde kız beğenirler.
Elçi Gitme: Erkek tarafı kız ailesince de beğenilirse kız tarafına hatırı sayılır kişilerle elçi gidilir. Kız evine giden elçiler Allah'ın emrini alarak kızın rızası alınıp kız babasından istenir.
Söz Kesme ve Belge Takma: Kız tarafından söz alınınca erkek tarafı birkaç gün sonra söz kesmek için kız evine gider. Erkek tarafı bu gidişinde şeker, kolonya götürerek oradakilere ikram eder. Kız tarafına verilecek başlık ve altın gibi diğer şeyler kesin karara bağlanır. Daha sonra hayır dualarla kızın parmağına belge yüzüğü takılır.
Nişan: Kararlaştırılan günde nişan töreni yapılır. Nişan törenini bazı aileler çalgısız yemekli yaparlar. Bazı aileler ise çalgılı yaparlar. Düğünün bir safhasında kıza yüzük takılır. Erkek ailesi tarafından altın ve bilezikleri takılırken kız ve oğlanın yakın akrabaları ve komşuları da hediyelerini verirler.
Düğün: Nişandan sonra düğün günü her iki aile tarafından kararlaştırılır. Düğünden bir-iki gün önce düğün hazırlıklarına başlanır. Her iki aile alışveriş için pazara çıkar ve alınan eşyalar genellikle gelin ve gelin akrabalarına alınır. Bunun yanında söz kesme taahhüt edilen eşyalar alınır. Düğün töreninin yapıldığı günün ertesi gelinin duvağına gidilir. Burada da kızın ve erkeğin akrabaları çeşitli hediyeler verirler.
Koç Katımı: Bu yörenin en eski geleneklerinden biridir. Bu adet koyun sürüleri olanlar arasında yapılır. Ekim ayının son haftasında yapılan bu törende koçlar renk renk boyanır, çeşitli meyve (Elma) ve şekerlemelerle süslenir. Koç katımı günü bir bayram havasında koçlar sürünün içerisine bırakılır.
Kirvelik: Kirvelik, bize Oğuz Türkleri'nden kalmıştır. Ayrıca, Müslümanlar için de çocukları sünnet ettirmek İslam dininin gereklerindendir. Kirveleri çocuk sahipleri seçerler. Eskiden olduğu gibi bugün de kirveliği çok büyük önem verilir. Şöyle ki kirve, kirve kızını alamaz. Bazı aileler sünnet yaparken aynen düğünde olduğu gibi çalgılı ve eğlenceli yaparlar. Bazı aileler ise yemekli yaparlar. Çocuklara sünnet olduktan sonra davetliler ve yakınları tarafından para ve çeşitli hediyeler verilir. Ayrıca, iki gün sonra da külden çıkarma yapılır.
Bayram Görmeleri: Bayram günleri akrabalar dostlar birbirlerini ziyaret ederler. Yörede Nevruz Bayramı'na da ayrıca büyük önem verilir. Bu bayramda da dost, akraba ve hasta ziyaretine gidilir, hal ve hatır sorulur.[33]

El Sanatları
Iğdır ve yöresinde el sanatlarında büyük bir canlılık göze çarpmaktadır. Köylerde özel kök boyanın kullanıldığı yün veya pamuktan birbirinden güzel halı, kilim, halça(bir tür kilim) örülmektedir. Bunların üzerinde genellikle Karabağ ve Kafkas motiflerini görülmektedir. Bölgede bilhassa kış aylarının vazgeçilmez giyeceklerinden olan yün çoraplar da önemli bir yere sahiptir. Bunlar üzerinde birbirinden farklı hayvan ve bitki motifleri görülmektedir.[34]


Yöresel Yemekleri
Yöreye ait pek çok lezzetli yemekler bulunur.Bazıları:

Taş Köfte, Yoğurt Çorbası(Şorbası), Bozbaş, Tavuk Çorbası, Kavurma, Gaygana
Ayranaşı, Sabahaşı, Helise, Tandır Şiş, Ekşili, Yağ Çorbası(Şorbası), Cılvır
Omacaşı, Sütlü Pilav, Tapan, Fetir, Omaç Helvası, Kaysafa, Lepeli Etli Pilav, Erişte
Kuymak, Hasıda, Kete, Kelecoş, Patlıcan Reçeli, Nabat ve Kavut.

Sağlık
İlde, kamu sağlık kuruluşları ile özel sektörde çalışan hekimlerle birlikte hekim başına 1,992 kişi düşerken, ülkemiz ortalaması olarak bu rakam 1,000 dolayındadır. Araç-gereç malzeme ve personel yetersizlikleri de dikkate alındığında il genelindeki sağlık hizmetlerinin çok yetersiz olduğu anlaşılacaktır. Iğdır ili genelinde 3 adet Devlet Hastanesi, 1 Özel Hastane, 1 Verem Savaş Dispanseri, 1 Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi, 1 Sağlık Meslek Lisesi, 1 Acil Sağlık İstasyonu, 18 Sağlık Ocağı, 40 Sağlık Evi, 29 Eczane ve 30 civarında özel muayenehane bulunmaktadır. İl genelinde 29 uzman hekim, 59 pratisyen hekim, 38 sağlık memuru, 314 ebe ve hemşire, 220 diğer personel olmak üzere toplam 661 sağlık personeli görev yapmaktadır.[35]ve[36]


Eğitim
İlde okul öncesi eğitim, 4 Ana okulu ve 23 Ana Sınıfı'nda görülmekte olup, sayıların arttırılma çalışmaları devam etmektedir. Öğrenci sayısı 597'dir. 164 ilköğretim okulunda 50.000'e yakın öğrenci eğitim ve öğretim görmekte olup, 164 ilköğretim okulunun 29'u il ve ilçe merkezlerinde 135'i köylerde bulunmaktadır. Bu okulların 66'sında ikili eğitim, 98'inde ise normal eğitim yapılmaktadır. Derslik başına düşen öğrenci sayısı ise 50 küsurdur. İlde 7 Genel Lise, 2 Anadolu Lisesi, 1 Anadolu Öğretmen Lisesi, 1 Fen Lisesi, 1 İmam Hatip Lisesi, 2 Çok Programlı Lise ve 5 Meslek Lisesi bulunmaktadır. İlin sürekli göç alması nedeniyle okulların pek çoğunda ikili öğretime geçilmek zorunda kalınmış olup, derslik başına düşen öğrenci sayısının aşağıya çekilebilmesi için çeşitli eğitim yatırımları yapılmaktadır. İlde 1'i merkezde, 3'ü ilçelerde olmak üzere toplam 4 tane Halk Eğitim Merkezi bulunmakta olup, bu merkezlerde halka yönelik yaygın eğitim çalışmaları devam etmektedir. İlde, Küçük Sanayi Sitesi bünyesinde bulunan Çıraklık Eğitim Merkezi'nde çırak ve kalfalara eğitim ve öğretim verilmektedir. Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde Rehberlik Araştırma Merkezi, eğitim camiasına ve özel eğitime muhtaç çocuklara hizmet vermektedir. İlde 1995-1996 döneminde eğitim ve öğretime başlayan 1 Meslek Yüksek Okulu mevcut olup, okulun, 1999-2000 eğitim ve öğretim yılı itibariyle işletme, muhasebe, turizm ve otelcilik, ithalat ve ihracat, pazarlama, bilgisayar programcılığı ve maliye olmak üzere 7 bölümü, muhasebe ve işletme dallarında 7 gece bölümü olmak üzere toplam 10 bölümü ve 750 öğrencisi bulunmaktadır.[37]ve[38]

Bazı Iğdır Liseleri

Iğdır Lisesi
Iğdır Atatürk Lisesi
Iğdır Anadolu Öğretmen Lisesi
Iğdır Kazım Karabekir Anadolu Lisesi
Iğdır M.E.V Anadolu Lisesi

Spor
Iğdırspor Futbol TakımıŞehrin en başarılı ilk ve tek profesyonel takımı olan Iğdırspor 1997-2007 arasında 2. Lig ve 3. Lig'de mücadele edip tekrar amatör kümeye düşmüştür. Şehirde 30'a yakın amatör futbol kulübü vardır. Şehirde yetişen en ünlü futbolcu uzun bir süre Fenerbahçe'de top koşturan ancak şimdi Galatasaray'da oynayan Servet Çetin'dir. İlin basketbol ve voleybol gibi spor dallarında önemli bir başarısı bulunmamaktadır.[39] Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Spor Kuruluşları Daire Başkanlığının 06 & 09 Eylül 2007 tarihleri arası Gaziantep, Adıyaman ve Kilis İlinde düzenlediği Gap Spor Oyunlarında; Basketbol, Voleybol, Masa Tenisi, Güreş, Tekvando, Badminton ve Atletizm dallarında katılan İl Gençlik Spor Kulübü, 18 İlin katıldığı Masa Tenisi dalında gümüş madalya kazanarak bir ilke imza atmıştır.[40]


Ulaşım
Turizm ve Seyahat Acentaları; Iğdırlı Turizm, Can Iğdır Turizm, Iğdır Hat Turizm, Doğuş Iğdır Turizm ve THY Iğdır ve Kars Hava Yolları'dır.

Karayolu : Çevre il, ilçe ve komşu ülkeler ile bağlantısı sadece karayoluyla sağlanmaktadır.

Demiryolu: Trenle Kars Tren İstasyonuna oradan da Iğdır'a karayoluyla ulaşılır.

Havayolu : Uçakla Kars Havaalanına oradan da Iğdır'a karayoluyla ulaşılır
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Iğdır
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Türkiye, Türk Tarihi ve Türk Büyükleri :: Türkiye'miz-
Buraya geçin: